Kayıtlar

Ocak, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

EFSANELER TÜRBESİ :KÜTÜKLÜ BABA TÜRBESİ

Resim
Tekkenin restorasyondan önceki hali   Tarlaların arasında kaybolmaya yüz tutmak üzere olan, geçmişi hakkında çok az bilgiye sahip olduğumuz, ziyaret edilmeyi bekleyen önemli bir eser. Hakkında efsanelerin olduğu bir yapı taş mimarisiyle büyük şehirlerde padişahlara yapılmış türbelere benzeyen bir yapıdır. İskeçe’nin Gökçeler köyünden aşağı doğru inilerek Kızılcaköy(Polisiton) köyünden sonra Elmalı(Sidini) köyünüde geçtikten sonra Boru gölüne doğru yöneliyosunuz Gereviz(Selinon) köyüne geldikten sonra birilerine sormanız gereklidir. Bu önemli eser bir tarlanın ortasında kalmıştır çünkü, kaderine mahkum bırakılmıştır. Kültüklü Baba kimdir? Kültüklü Baba’nın tam olarak nereden geldiği belli değildir.Kültüklü Baba *Buhara ve Horasan’ gelen atalarimizdan Ahmet Yesevi’nin halifelerinden olup Hacı Bektaş Veli ile anadoluya gelmiş sonra Rumeli’ye geçmiş Sofya’da ünlü mutasavvıf( tasavvuf inancını benimsemiş kendini Allah’a adamış kimse) Bali Baba’dan ders görmüş,sonrada b

DİMETOKA SEYYİD ALİ (KIZILDELİ)SULTAN TEKKESİ DERGAHI

Resim
Bu hafta Türk-İslam Alevi dünyasının çok iyi bildiği, çok önemli bir tekke aynı zamanda zaviye ve dergah olan; SEYYİD ALİ SULTAN (KIZILDELİ SULTAN) tekkesinden bahsedeceğim. Rumeli’nin fethinde ve Türkleştirilmesinde öncülük etmiş Gazi Derviştir ,Seyyid Ali Sultan ERENLERDENDİR dost meçlisinde. İsmail Bıçakçı masalsı bir hikayeyle anlatır kitabında Seyyid Ali Sultan’ın ermişliğini: Rumeli fethine çıkılacağı zaman Şehzade Süleyman Paşa yiğitlerini toplamıştır.Orduya katılmak isteyen Seyyid Ali Sultan’a çok genç olduğu söylenerek ordudan dışlanmıştır.Sefere çıkan ordunun peşini bir türlü bırakmayan Seyyid Ali Sultan Çanakkale boğazına kadar orduyla beraber gelmiş tam Rumeli’ye geçecekleri noktada mola vermişlerdir,gece olunca ordunun yakınlarında herkesle beraber uykuya dalan Seyyid Ali Sultan sabah uyanınca ordunun kayıklara binmiş ve denize açılmış olduğunu görür.Onu orda bırakan arkadaşları birazda muziplik olsun diye gülerek eğlenmektedirler,Arkalarından denize doğru

BATI TRAKYA HARİTASI KÖYLER TÜRKÇE VE YUNANCA İSİMLERİYLE

Resim

BATI TRAKYA’DA TEKKELER VE ZAVİYELER.. 1.

Nedir bu tekke kültürü? Batı Trakya’da bulunan onlarca tekkeden maalesef günümüzde sadece birkaç tane tekke varlığını sürdürebilmektedir.Birçok tekke bakımsızlıktan ve kötü niyetli kişilerin yanlış uygulamaları yüzünden yok olmuştur.Batı Trakya’daki tekke ve zaviyelerden bahsetmeden önce bu hafta tekke nedir,ne amaçla kurulmuştur önce bunları bilmemiz gerekir. TEKKE: Tekke kelimesini duymayan yoktur ama tekke nedir, ne işe yarar, tekkede ne yapılır ne amaçla kurulmuşlardır. İşe tasavvuf ne demektir onu açıklayarak başlayalım: TASAVVUF: Kalbi saf yapmak, kötülüklerden temizlemek demektir. İnsanın kalbini, Allahü teâlânın muhabbetine bağlamak, Resûlullahın söz, hareket ve ahlâkına uymak, yolundan gitmektir. Kalb ile yapılması ve sakınılması gerekli şeyleri ve kalbin, rûhun, kötülüklerden temizlenmesi yollarını öğreten ilme, tasavvuf ilmi denir. Tekke kelimesi Farsça bir kelime olan ‘tekye’ kelimesinden dilimize tekke olarak geçmiştir.Tekke kelimesi ‘dayanılacak yer’ anla

GÜMÜLCİNE’NİN GÖZ BEBEĞİ: YENİ CAMİİ....

Resim
Atalarımızın bize bıraktığı en değerli miraslardan bir tanesidir Yeni Cami. Çarşının orta yerinde , yanında ünlü Saat kulesiyle şehre gelen herkesin dikkatini çeken ,Gümülcine şehrinin geçmişini tüm dünyaya gösteren en önemli yapılardandır. Gümülcine’ye gelipte Yeni Cami’yi bilmeyen yoktur nerdeyse. Çarşının ortasında kalması, sosyal hayatın bir parçası haline getirmiştir, Gümülcine şehrinin simgelerinden biri olmuştur. Yapılış tarihi net olarak bilinmemektedir.16. yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır.Edirne salnamesinde(Salname:Yıllık yapılan işlerin kayıt altına alındığı devlet defteri) Evliya Çelebi Seyahatname’si ve birçok kaynak karşılaştırıldığında Yeni Cami’yi yaptıran kişinin Defterdar Ekmekçizade Ahmet Efendi(Paşa) olduğu kanısına varılmıştır. Orta kapısının üzerinde bulunan kitabede III Murat döneminde Defterdar Ahmet Paşa tarafından 1585 yılında yaptırıldığı yazılıdır. Büyüyen şehrin yapısına uyum sağlamak amacıyla birkaç defa genişletilmiş fakat eski eşyaların korunma