GÜMÜLCİNE’NİN GÖZ BEBEĞİ: YENİ CAMİİ....
Atalarımızın bize bıraktığı en değerli miraslardan bir tanesidir Yeni Cami.
Çarşının orta yerinde , yanında ünlü Saat kulesiyle şehre gelen herkesin dikkatini çeken ,Gümülcine şehrinin geçmişini tüm dünyaya gösteren en önemli yapılardandır.
Gümülcine’ye gelipte Yeni Cami’yi bilmeyen yoktur nerdeyse. Çarşının ortasında kalması, sosyal hayatın bir parçası haline getirmiştir, Gümülcine şehrinin simgelerinden biri olmuştur.
Yapılış tarihi net olarak bilinmemektedir.16. yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır.Edirne salnamesinde(Salname:Yıllık yapılan işlerin kayıt altına alındığı devlet defteri) Evliya Çelebi Seyahatname’si ve birçok kaynak karşılaştırıldığında Yeni Cami’yi yaptıran kişinin Defterdar Ekmekçizade Ahmet Efendi(Paşa) olduğu kanısına varılmıştır.
Orta kapısının üzerinde bulunan kitabede III Murat döneminde Defterdar Ahmet Paşa tarafından 1585 yılında yaptırıldığı yazılıdır.
Büyüyen şehrin yapısına uyum sağlamak amacıyla birkaç defa genişletilmiş fakat eski eşyaların korunmasına büyük önem verilmiştir. Buda eski değerlere olan saygıyı bize göstermektedir. İçinde barındırdığı nadide İznik çinileri rengârenk bitkisel motiflerle süslenmiştir ve türünün en güzel örneklerindendir, Türk çini sanatının Türkiye sınırları dışında bulunan en iyi korunmuş örnekleri olmaları nedeniyle ayrı bir önem kazanmaktadır. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde bahsettiği içindeki uyum ve eşyaların zenginliği nerdeyse hiç tahribata uğramadan durmaktadır. Yeni Cami ayrıca içindeki mermerden mihrap ve minber, kadınlar bölümündeki eşsiz hat sanatı örnekleriyle eşine az rastlana tavan kaplamalarıyla ve saymakla bitiremeyeceğimiz sanat eserleriyle bugün dahi uluslararası alanda kendinden söz ettiren bir camidir.
Külliyenin içerisinde caminin yanı sıra, üzeri kursun örtülü kitaplık, ders odaları, oturma odaları, mezarlık, çeşme ve bir türbe bulundurmaktadır.
Caminin üç kitabesi vardır. İki tanesi camide bir tanesi bahçesindeki çeşmededir.
Birinci kitabe 1585 yılında Defterdar Ahmet Paşa tarafında yaptırıldığından bahseder.
İkinci kitabe 1902 yılın da cemaate dar gelen caminin genişletildiğinden bahseder.
Üçüncü kitabe ise caminin bahçesinde bulunan çeşmenin 1811 yılında Hacı Mehmet adında biri tarafından yaptırıldığını anlatır.
Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Yeni Cami’nin bahçesinde üzerinde 1630-31 yılları yazılı olduğu bir çeşmenin varlığından söz eder fakat günümüzde bu çeşme yok olmuştur.
Yakın zamanlarda büyük zorluklar çıkarılmasına rağmen uzman kişiler tarafından restore edilmiştir. Camiye yapılan restorasyon (yenileme)aslına uygun ve tüm detaylara dikkat edilerek yapıldığı yetkililer tarafından açıklanmıştır.
Yapılan yayınlarda da gördüğümüz fotoğraflar bunun ispatıdır.
Keşke bütün eserlerimize aynı özeni göstermeyi başarabilsek ve gelecek nesillere ata yadigârlarımızı o müthiş görkemiyle bırakabilsek.
Batı Trakya’ya renk katan ata yadigarı tarihi eserlerimizin tanıtımını yaparak toplumuza doğru bilgi aktararak geçmişimizi anlatan kültür miraslarımıza dikkat çekerek doğru uygulamalar yapılmasını yetkili kurum ve kuruluşlardan rica ediyoruz.
Toplum olarak kültür miraslarımıza sahip çıkalım ve hak ettikleri değeri verelim....
Fotograflar:Mustafa Canbaz
Yorumlar
Yorum Gönder