YOK EDİLEN BİR MİRAS POSTUBOŞ BABA (POŞPOŞ)TEKKESİ VE HAZİRESİNDE AYAKTA KALMAYI BAŞARAN MEZAR TAŞLARI
HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER
HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER
HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER POSTUBOŞBABA TÜRBESİNİN YIKILAN KALINTILARI ARASINDA TURBE
TEKKENİN HİZMET VERDİĞİ GÜNLERDEN KALMA ESKİ TAKUNYALAR
TEKKENİN YIKILAN MİSAFİRHANE BÖLÜMÜ
VE TÜRBENİN KARŞIDAN GÖRÜNÜŞÜ
Yok olan eselerin başında Postuboş(poşpoş)Baba tekkesi gelmektedir.
Peki kimdir Postuboş Baba?
Halveti Tarikatına bağlıdır.Sultan Murat Hüdavendigar zamanında sayılı
alimlerdendir.Gazi Evrenos Bey’le Rumelinin fethinde büyük rol
oynamıştır.Gümülcine’ye yerleşmiş,burada tekke,aşhane ve misafirhane
açmıştır.Kendiside burada vefat etmiştir ve tekkeye defnedilmiştir.
İsmail Bıcakçı böyle anlatır, kitabında…
Yeni yayınlanmış olan:
T.C BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİNİN HAZIRLDIĞI
OSMANLI BELGELERİNDE BATI TARAKYA
İsimli kitapta iki belgede rastlıyoruz, Postuboş Baba tekkesine/
23 Eylül 1883 tarihli belge tekke ve türbenin onarılmasıyla ilgilidir.Günümüz
türkçesiyle şöyledir:
Gümülcine’nin fethinde Gazi Evrenos Bey ile gelen ve burada vefat eden Halveti
Tarikatı’ndan Postuboş Baba’nın Gümülcine’de bulunan türbe ve dergahının
onarılması için gerekli paranın Emlak-ı Hümayun gelirinden karşılanması.
Bu ilk belgeden anlıyoruz ki Osmanlı İmparatorluğu devlet anlayışı olarak sosyal
hayatı destekliyen, halkın yararına olan kurumları her zaman korumuş ve
desteklemiştir.Günümüzde maalesef bu tekkeyi ve birçok kültür mirasını yok eden
zihniyet,yapmak yerine, yıkmayı tercih eden zihniyetten başkası değildir.
İkinci belge ise:
19 temmuz 1855 tarihlidir.Vefat eden tekke şeyhinin yerine yeni şeyh atanmasında
bahseder ve şöyledir:
Gümülcine Kazası dışında bulunan Postuboş Tekkesi Şeyhi Mustafa Efendi’nin
ölümü üzerine vazifenin Nakşibendi Tarikatı’ndan Hacı İsmail Dede Efendi’ye
verilmesi.
Nasıl yok edildi?
Neden ve nasıl yıkıldı bu tekke,İsmail Bıcakçı kitabında tekkeyi Gümülcine
Belediyesi yetkililerinin yıktırdığından bahseder,aslında tekkeyi yıktıran dönemin
vakıflar idaresi başkanı Hafız Yaşar’dır.
Bahçesindeki onlarca tarihi mezar taşlarıda maalesef tekkeyle aynı kaderi
paylaşmıştır.
Tekkenin yıkılmasının tek bir sebebi vardır.
Bazı kişiler farkında olmadan veya olarak kötü niyetli kişilerin emellerine alet
olmalarıdır.Elinde yetkileri olan kişiler bu yetkileri kullanırken dikkatli olmalı ve kötü
niyetlerin kurbanı olmamalıdırlar.Unutmamak gerekir ki kültür mirasları herşeyden
önce gelir.
Çözüm toplum çıkarları doğrultusunda hareket etmekten geçer.
Azınlık ileri gelenleri ve azınlık mensupları kendi çıkarlarından önce azınlık
çıkarlarını düşünmeli ve tek bir beden, bir bütün olarak hareket etmelidir.Biz
öncelikle bu bütünlüğü sağlamalıyız.
Tabi ki bu birliği bozmaya çalışanlar olacaktır.Önemli olan birliği bozanları dışlamak
değil yaptıkları hataları göstermektir.Bu da kavgayla, birimizi karalamakla değil
diyalogla, fikir terapileriyle olur.Yıkıcı olmak çok kolaydır fakat bu yıkımların
sonuçları azınlığa zarar olarak dönmektedir.
Aynı Postuboş Baba Tekke’sinde olduğu gibi,
Ayakta kalması gereken bu ata yadigarlarımızı yıkmak yerine, tamir ettirmeli ve
gelecek nesillere miras olarak bırakılmalıydı.Kötü niyetli kişiler emellerine yine bizim
azınlık halkını kullanarak ulaşmışlardır,ne yazık ki.
Piyon olmaktan uzak durmalı,kendimizi kullandırtmamalıyız.
Azınlık birlik olupta, yok olmaya yüz tutmuş tarihimizin senedi olan eserlerimizi
korumalı, sahip çıkmalı ve hak etikleri yere getirmelidir.
Biz sen-ben kavgası yaparken bir tarih yok oluyor,Bu saçmalıkları bir kenara atarak
Azınlık Dernekleri,Azınlık Yayın Kuruluşları,Azınlık Vakıfları ve Azınlık
Temsilcileri bu konularda daha duyarlı olamalı ve yok olmasına izin vermemelidirler.
Şu önemli sözü hatırlamakta fayda vardır.
Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek
bir güç düşünülemez.
MUSTAFA KAMAL ATATÜRK.
T.C BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİNİN HAZIRLDIĞI
OSMANLI BELGELERİNDE BATI TARAKYA
Kitabına BAKEŞ ve GÜMÜLCİNE TÜRK GENÇLER BİRLİĞİ kütüphanerinden
ulaşabilirler…
HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER
HAZİREDEKİ MEZAR TAŞLARINDAN ÖRNEKLER POSTUBOŞBABA TÜRBESİNİN YIKILAN KALINTILARI ARASINDA TURBE
TEKKENİN HİZMET VERDİĞİ GÜNLERDEN KALMA ESKİ TAKUNYALAR
TEKKENİN YIKILAN MİSAFİRHANE BÖLÜMÜ
VE TÜRBENİN KARŞIDAN GÖRÜNÜŞÜ
Yok olan eselerin başında Postuboş(poşpoş)Baba tekkesi gelmektedir.
Peki kimdir Postuboş Baba?
Halveti Tarikatına bağlıdır.Sultan Murat Hüdavendigar zamanında sayılı
alimlerdendir.Gazi Evrenos Bey’le Rumelinin fethinde büyük rol
oynamıştır.Gümülcine’ye yerleşmiş,burada tekke,aşhane ve misafirhane
açmıştır.Kendiside burada vefat etmiştir ve tekkeye defnedilmiştir.
İsmail Bıcakçı böyle anlatır, kitabında…
Yeni yayınlanmış olan:
T.C BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİNİN HAZIRLDIĞI
OSMANLI BELGELERİNDE BATI TARAKYA
İsimli kitapta iki belgede rastlıyoruz, Postuboş Baba tekkesine/
23 Eylül 1883 tarihli belge tekke ve türbenin onarılmasıyla ilgilidir.Günümüz
türkçesiyle şöyledir:
Gümülcine’nin fethinde Gazi Evrenos Bey ile gelen ve burada vefat eden Halveti
Tarikatı’ndan Postuboş Baba’nın Gümülcine’de bulunan türbe ve dergahının
onarılması için gerekli paranın Emlak-ı Hümayun gelirinden karşılanması.
Bu ilk belgeden anlıyoruz ki Osmanlı İmparatorluğu devlet anlayışı olarak sosyal
hayatı destekliyen, halkın yararına olan kurumları her zaman korumuş ve
desteklemiştir.Günümüzde maalesef bu tekkeyi ve birçok kültür mirasını yok eden
zihniyet,yapmak yerine, yıkmayı tercih eden zihniyetten başkası değildir.
İkinci belge ise:
19 temmuz 1855 tarihlidir.Vefat eden tekke şeyhinin yerine yeni şeyh atanmasında
bahseder ve şöyledir:
Gümülcine Kazası dışında bulunan Postuboş Tekkesi Şeyhi Mustafa Efendi’nin
ölümü üzerine vazifenin Nakşibendi Tarikatı’ndan Hacı İsmail Dede Efendi’ye
verilmesi.
Nasıl yok edildi?
Neden ve nasıl yıkıldı bu tekke,İsmail Bıcakçı kitabında tekkeyi Gümülcine
Belediyesi yetkililerinin yıktırdığından bahseder,aslında tekkeyi yıktıran dönemin
vakıflar idaresi başkanı Hafız Yaşar’dır.
Bahçesindeki onlarca tarihi mezar taşlarıda maalesef tekkeyle aynı kaderi
paylaşmıştır.
Tekkenin yıkılmasının tek bir sebebi vardır.
Bazı kişiler farkında olmadan veya olarak kötü niyetli kişilerin emellerine alet
olmalarıdır.Elinde yetkileri olan kişiler bu yetkileri kullanırken dikkatli olmalı ve kötü
niyetlerin kurbanı olmamalıdırlar.Unutmamak gerekir ki kültür mirasları herşeyden
önce gelir.
Çözüm toplum çıkarları doğrultusunda hareket etmekten geçer.
Azınlık ileri gelenleri ve azınlık mensupları kendi çıkarlarından önce azınlık
çıkarlarını düşünmeli ve tek bir beden, bir bütün olarak hareket etmelidir.Biz
öncelikle bu bütünlüğü sağlamalıyız.
Tabi ki bu birliği bozmaya çalışanlar olacaktır.Önemli olan birliği bozanları dışlamak
değil yaptıkları hataları göstermektir.Bu da kavgayla, birimizi karalamakla değil
diyalogla, fikir terapileriyle olur.Yıkıcı olmak çok kolaydır fakat bu yıkımların
sonuçları azınlığa zarar olarak dönmektedir.
Aynı Postuboş Baba Tekke’sinde olduğu gibi,
Ayakta kalması gereken bu ata yadigarlarımızı yıkmak yerine, tamir ettirmeli ve
gelecek nesillere miras olarak bırakılmalıydı.Kötü niyetli kişiler emellerine yine bizim
azınlık halkını kullanarak ulaşmışlardır,ne yazık ki.
Piyon olmaktan uzak durmalı,kendimizi kullandırtmamalıyız.
Azınlık birlik olupta, yok olmaya yüz tutmuş tarihimizin senedi olan eserlerimizi
korumalı, sahip çıkmalı ve hak etikleri yere getirmelidir.
Biz sen-ben kavgası yaparken bir tarih yok oluyor,Bu saçmalıkları bir kenara atarak
Azınlık Dernekleri,Azınlık Yayın Kuruluşları,Azınlık Vakıfları ve Azınlık
Temsilcileri bu konularda daha duyarlı olamalı ve yok olmasına izin vermemelidirler.
Şu önemli sözü hatırlamakta fayda vardır.
Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek
bir güç düşünülemez.
MUSTAFA KAMAL ATATÜRK.
T.C BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİNİN HAZIRLDIĞI
OSMANLI BELGELERİNDE BATI TARAKYA
Kitabına BAKEŞ ve GÜMÜLCİNE TÜRK GENÇLER BİRLİĞİ kütüphanerinden
ulaşabilirler…
Yorumlar
Yorum Gönder